?Yenilen şey helalse yenir
?islam için Zorlanmaz
?Fakat islama ısındırmak için özel çaba harcanır
Aylık arşivler: Nisan 2018
Cuma günü cuma hutbesinden evvelki sohbet sırasında , tahiyyatül mescid namazı kılınır mı ?
⚘ İmam minbere cikmadiysa kılınır.
Başka bir mezhebi taklit etmek caiz midir ?
? bunun şartı 6 dır.
? 1. Taklit ettiği kişinin bir müctehid olması.Velev ki er-Rafii, en-Nevevi, er-Rameli ve İbni Hacer gibi fetvada müctehid olan biri olsun. ?Ancak alimler, o müctehidin o mes’eledeki görüşünün çok zayıf olduğunu söylemişlerse, o zaman taklid edilemez.  ?Yine, bir imamın kendisinden döndüğü görüşünü taklit etmek sahih değildir.
?Ancak o imamın Mezhebi’nin alimleri, o imamın kurallarına dayanarak ve bir delile bağlı olarak o görüşü seçmiş iseler, onu taklid edebilir.
? 2. Taklit ettiği mezhebin o konudaki şart ve vaciplerini bilmesi.
? Mesela hanefî birisi Şafi mezhebini abdes hususunda taklit edecekse; şafi mezhebinde abdestin sahih olmasının şartlarını ve bozan şeyleri bilmesi gerekir.
? 3. Taklidin ‘kablel amel’ diyeceğimiz amelden önce olması yani filin vuku bulmasından sonra olmaması.
? Mesela namazdan sonra elinin kanamış olduğunu fark eden kimse ‘şafiye göre olmuştur’ demesi gibi.
? 4. Mükellefiyet bağında kendisini kurtaracak şekilde ruhsatları araştırıp onlara sarılmaması.
? 5. Telfikin olmaması. Telfik, dini konularda bir mesele hakkındaki mezhep muctehidlerinin birbirlerine zıt olan görüşlerini birleştirme işidir.
? Mesela bir kimse abdest alırken şafiyi taklit edip saçının iki teline mest verse aynı zamanda tertibe riayet etmese; hanefiye göre başının 1/4 mest  etmediğinden, şafiye göre de tertibe riayet etmediğinden iki mezhebe gorede abdesti olmamıştır.
? 6. Taklit edilen konu resmî hakim, kadı tarafından hükmü bozulan bir konu olmamalıdır.
?Netice olarak şöyle diyebiliriz: Bir mezhepten diğerine geçiş, kişinin muhtaç olduğu bir meselede, o mezhebi taklit etmek suretiyle olursa, bunda beis yoktur ve caizdir. Hac ve umre yapan Şafilerin, abdestte Hanefileri taklit etmesi gibi. Çünkü tavaf ve say vazifelerinin abdestli yapılması gerekir. Şafi mezhebinde ise kadına dokunmak ile abdest bozulur. O kalabalıkta, farkında olmadan kadına dokunmak mümkün, hatta kaçınılmazdır. Her dokunuşta abdest almanın zahmetinden dolayı, Şafiler bu ibadeti yaparken Hanefileri taklit edebilirler.
?Eğer taklit etmek, mezheplerin kolay taraflarını araştırmak ve ihtiyaç yokken, sırf kendi nefsinin tatmini için işine gelenleri yapmak şeklinde olursa, bu caiz değildir. Çünkü bu bizi, kabul edilmeyen telfike ve “mürekkep icma” ile caiz olmayan sonuçlara götürür.
?Müctehid alimler, doktorlara benzemektedir. Nasıl ki hasta olduğumuzda bir doktora gidiyor, onun tedavisini uyguluyor ve aynı anda iki üç farklı doktorun tedavisini uygulamak mümkün olmuyorsa; maddi ve manevi hastalıklarımızın ilaçlarını, Kur’an ve sünnet eczanesinden bizlere sunan müctehid imamları da taklit ederken, birini kendimize rehber yapmalı ve ihtiyaç yokken başka bir müctehidin kapısını çalmamalıyız.
?Bununla beraber, her mezhebin azimete taalluk eden cihetlerini taklit etmek bir takva işidir. Meselâ, Hanefi mezhebine mensup bir insanın eli hanımına dokunacak olsa abdesti bozulmaz; fakat Şâfiîye göre bozulur. Bu insanın böyle bir meselede Şâfiî mezhebini taklit ederek abdestini tazelemesi bir azimettir, bir takva işidir. Yine Şâfiî mezhebine mensup olan bir insanın vücudunun herhangi bir yerinden kan çıktığında abdestini tazelemesi de, aynı şekilde azimete girer.
?Yine, Hanefi mezhebinde olmayıp diğer mezheplerde olan ve ibadetlerin başlarında ve sonlarında hg sünnet dua ve benzeri nafile ibadetlerde o mezhebin görüşünü taklit etmek bir azimettir, sevaplıdır ve güzel bir harekettir.
Yaşlı bir kimse namaz kılarken Fatiha’dan sonra zammi sureyi okudum mu okumadim mi diye şüpheye düşse ve her zaman böyle bir durum olsa ne yapmasi gerekir ?
⚘ Gücü neye yetiyorsa o şekilde kılsın
Sonunda sehiv secdesi yapsın
İhramdayken, birde erkeklerin gördüğü yerde namaz kılarken Çarşaf- ı Şerifi’mden yüzümü ne kadar açmalıyım ? Kaşların açıklığı şart mıdır ? İhram ile namazdaki yüz açıklığı aynı mı olacak ?
?namaz caiz olacak kadar ihramda yüzün açılması yani saçı ve boynu açılmayacaktadır açılması gerekir
?kaşlar görünecek
?yanından erkekler geçerken ise yüzünü kapar veya birşey sarkıtır
Bir kimse adak için kurban kesse ve kestikten sonra hamile olduğunu görse o kimsenin ne yapması gerekir ?
?Bir hayvanın hamile olduğu bilindiği halde kesilmesi tavsiye edilmez. Ancak kesilirse, kurban olma açısından geçerli olur. Ve kesilen bu hayvanın eti yenir.
?Bir hayvanın karnından çıkan yavru, tam teşekkül etmiş ve anne karnında canlı halde ise kesilerek yenilebilir.
?Kurbanlık bir hayvan kesilmeden önce doğursa, yavrusu da kendisi ile beraber kesilir. Çünkü yavru anasına bağlıdır. Eğer yavru kesilmeyip satılırsa, parasını sadaka olarak vermek gerekir. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali)
Yalan söylemek hangi hallerde caizdir?
⚘Müslim`deki bir hadiste “Insanların arasını bulan ve hayır söz taşıyan yalancı değildir” buyurulur. Hemen bunun yanı başında Ibn Sihab şöyle der: “Insanların söylediklerinden hiç birinde yalana ruhsat verildiğini duymadım.
⚘ Ancak üç şey müstesna: Harpte, insanların arasını bulmakta, kocanın karısına, karının kocasına söylediklerinde”.(Müslim, Birr 27) Tirmizî`de de Müslim`dekine benzer şu hadisler vardır: “Yalan sadece üç yerde helâl olur: Kişinin karısını memnun etmesi konusunda, harpte, insanların arasını bulmakta”, “Insanların arasını bulmak için hayır söyleyen ya da hayır söz taşıyan yalancı değildir”.(Tirmizî, Birr 26)
Bu hadislere dayanarak Kâdi Iyâd gibi alimler, bu üç yerde yalan söylemenin caiz olduğunda ihtilaf olmadığını söylemişlerdir. Ancak bu yerlerde söylenilebilecek yalanın nasıl olduğu konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı alimler; bu üç yerde her türlü yalan caizdir. Bunların dışında da bir maslahâta binaen caiz olabilir. Meselâ yanında saklanan birisini öldürmek isteyen bir zalime, sorduğunda bilmiyorum demesi ittifakla vaciptir. Mezmum yalan, zararlı olan yalandır. Hz. Ibrahim (as) putlar için “Onları büyükleri kırdı, ben hastayım” demişti (21/63). Karısını elinden almak isteyen zalimlere de onun kızkardeşi olduğunu söylemiş (içinden de dinde kardeşi olduğunu kastetmiş)`ti(Buhari, Enbiya 8; Müsned, NI/244) derler. Diğer bazı alimler de: Yalan hiç bir yerde caiz olmaz. Bu üç yerde de ancak tevriyeli, yani Hz. Ibrahim (as)`in sözünde olduğu gibi doğruya da ihtimalı olacak şekilde caiz olabilir. Meselâ koca, karısına elbise, mobilya vs. sözü verir, içinden de, imkân bulursam günün birinde alabilirim de” diye düşünür veya sevdigine, dünyada bir tane olduğunu söyler ve bununla içinden bu sözün doğruluk yönünü düşünür. Harpte ise düşmana meselâ, baskomutanınız öldü, der, bununla daha önce ölen komutanlarını kasteder vs… derler (Krs. E1-Mubarekfûrî, Tuhfetü`1-Ahvezi, VI/69; Davudoğlu, X/564; Tecrid, IX/112 vd.) ki, Taberi bunlardandır. Ama sözkonusu hadiselerde bir ayırım yapılmamıştır.
Meleklerin sevabini yazmaya yarıştığı dua nedir ?
https://m.youtube.com/watch?v=srnws9EIDRY