Namaza mani bir sey yapmadiysa devam edebilir. Sonunda da sehiv secdesi yapar.
Yanliz kendisini vitirde zannederek 3. rekatta olduğunu da bilerek selam verirse devam edemez. Yeniden kilmasi gerekir.
Namaza mani bir sey yapmadiysa devam edebilir. Sonunda da sehiv secdesi yapar.
Yanliz kendisini vitirde zannederek 3. rekatta olduğunu da bilerek selam verirse devam edemez. Yeniden kilmasi gerekir.
Bitkisel hayatta fîşi çekilmeyip hayata tekrar dönen niceleri olmuştur. Bu yüzden bitkisel hayatta olan bir kişinin fîşinin çekilmesi cinayettir ve haramdır.
*Dişlerin arasında kalmış* olan bir kırıntı namaz içinde yutulsa, bakılır: Eğer en az nohut mikdarı ise namazı bozar. Bundan küçük ise namazı bozmaz.
*Ağızda bulunan* bir şeker parçasının, namazda çiğnenmediği halde tadı boğaza gitse, namazı bozar.
*Namazdan önce yenmiş* bir yemeğin ağızda kalmış olan tadı, namaz içinde tükürükle boğaza gitse, bununla namaz bozulmaz.
???Efendi hz miz bir pazartesi sohbetinde kilisede yapılan düğünlerde papazların gelin ve damat adaylarına düz alyans taktiğini söylemiş ve bu sebeple bizlere sırf onlara muhalefet etmek için taşlı yüzük takmamızı önermişti
? o sohbetten sonra hocalarımız alyanslarını çıkarıp hep taşlı yüzükler takmışlardı
?bir sünnet küfrün adeti olmuş ise onun terki sünnettir
Asuman hocammm
•Kunutu iyi okuyamayan kimse ya Rabbena Atina duasını okur
•yada üç kere allahümmeğfirli der
(Halebi 245)
https://m.youtube.com/watch?v=GH6L2U9SHOg
Samet ismi konur attığım yukarıdaki yazıyı açın detaylı dinleyin
Zekat hibe temellidir. Yani zekat olmadiysa bile hibe olmuştur. Zekat veren eğer kendi ictihadiyla alan kişiyi ehil sanarak verdiyse 2 taraf için de bir mahzur yok. Ama İçtihadı eksik ise veren iade eder. Alan kişi elinde duruyor harcamamais ise geri vermesi dinen iyi olur. Harcadiysa artık yapacak bir şey yoktur.
Ali Riza H.
Fıkıh kitapları tedaviyi mecbur görmezler ama ölmek için değil. Tedaviler mutlak care değildir oyüzden. Ölmek istemek doğru birşey değil.
Müslüman bir hanım ancak Müslüman bir kimse ile evlenebileceğinden önce müslümanı tanıtmanız lazımdir. Bir müslüman İslam dininin bütün kesin hükümlerini kabul edip hiçbirisini reddetmeyen kimsedir. Yani namaz, oruç, zekat, hac, abdest, gusül ve benzeri emirleriyle, katl, zina, içki, faiz ve benzeri nehiyleri kabul edip onlara inanan kimsedir. Ama zikredilen şeylerin tümünü veya bir kısmını kabul etmeyen kimse Müslüman sayılmadığı gibi onunla evlenmek de caiz değildir. Evlenme vaki olduğu takdirde evlilik hayatı gayri meşrudur. Bunun adı ister sünnî olsun ister alevi olsun. Demek ki evlenmenin ölçüsü islamdır. Maalesef bugün yurt içinde veya dışında birçok Müslüman hanım, durumu sormadan ve İslam’ın hükmünü öğrenmeden Müslüman olmayan kimse ile evlenir ve kendini kıyamete kadar Allah’ın lanetine müstahak eder.
Günümüz meselelerine fetvalar, syf: 119 Halil Gönenç Hoca
•”Allah’a ve âhiret gününe inanan bir kadına, bir ölü üzerine üç geceden fazla mâtem tutması helal olmaz. Fakat kocası müstesna, ona dört ay on gün mâtem tutar.” buyurdu Resulallah (s.a.v.)
•Kocası ölen kadın hamile değilse 4ay 10gün
Hamile ise doğuma kadar ihdat yapması farzdır.
[Ahkam tefsiri/Muhammed Ali Sabuni]
•IHDAT kokuyu, süsü, yag sürmeyi ve gözlerine sürme çekmeyi terketmektir.
Ancak özürden dolayı olursa beis yoktur.
•Ölüm olayından sonra arkada kalanların bağırıp çağırarak, üstlerini başlarını yırtarak ağlamaları caiz değildir.
•Hz. Peygamber (s.a.s.), “Musibete uğradığında yakasını-paçasını yırtan, yüz ve yanaklarına vuran, cahiliye işlerine çağıran kimseler bizden değildir.”
*(Ebû Dâvûd, Cenâiz, 29);*