MEZHEPLERİN SAKAL HAKKINDAKİ
HÜKÜMLERİ:
Kıymetli kardeşim, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem sakalın uzatılmasını emretmiştir.
Bunun üzerine delalet eden hadisi şerifleri zikredeceğiz:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَالِفُوا الْمُشْرِكِينَ أَحْفُوا الشَّوَارِبَ وَأَوْفُوا اللِّحَى
Buhari sahih’inde ibni Ömer’den r.anhuma, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu kavli şerifini rivayet etti:
“Müşriklere muhalefet ediniz, bıyıklarını-zı kısaltın, sakallarınızı salıverin.”
Diğer bir rivayette:
“Bıyıklarınızı kısın, sakallarınızı bırakın.”
قَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم خَالِفُوا الْمَجُوسَ أَحْفُوا الشَّوَارِبَ وَأَعْفُوا اللِّحَى .
Başka bir rivayette:
“Mecusilere muhalefet edin, bıyıkları kı-saltın, sakalları uzatın.”
Buna göre, ashabın ve tabiinin alimleri, dört mezheb imamı ve diğer alimler, sakalın uzatılma sının vacib olduğunda, tıraş edilmesinin haram olduğunda ittifak ettiler; Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in emri ve fiili ile amel ederek bu hükme vardılar.
Müşriklerde de sakal vardı, nasıl muhalefet edeceğiz? Denilirse:
Cevabımız: Müşriklere muhalefet bazen hük
mün aslında olur, bazen hükmün vasfında olur.
Mesela: Onlar sakalı ve bıyığı kökünden tıraş ederlerse, bizler bıyığı kısaltarak ve sakalı uzatarak onlara muhalefet ederiz.
Eğer sakalı ve bıyığı uzatıyorlarsa, bizler on-lara sakalı salıvermenin aslında uygun olup, bıyığı kısaltmakta muhalefet ederiz. Zira bizim sakalı salıvermemiz, bir kabza (bir el tutamı) kadar uzatmakla olur. Onların sakallarının uzun-luğunda belli bir sınır yoktur.
Hatta bazıları sakallarını top sakal olarak sadece çeneden bırakır, yanlardan keser.
Onların sakal bırakması veya sarık sarması, bizim sünneti hususi şekilde tatbik etmemize engel olmaz, zira onlar da sünnet olurlar, yani biz sünnet olmayacakmıyız? Hayır, biz sünneti sünnet niyetiyle yaparız, onlar ise sıhhat veya başka bir iş için yaparlar. Biz sünneti ihya için işleriz, onlar ne için yaparsa yapsın, bizim tatbikimize zarar veremezler.
عَشْرٌ من الْفِطْرَةِ أَيْ من السُّنَّةِ وَهِيَ قَصُّ الشَّارِبِ وَإِعْفَاءُ اللِّحْيَةِ وَالسِّوَاكُ وَالْمَضْمَضَةُ وَالِاسْتِنْشَاقُ وَقَصُّ الإظفار وَغَسْلُ الْبَرَاجِمِ وَنَتْفُ الْإِبْطِ وَحَلْقُ الْعَانَةِ وَانْتِقَاصُ الْمَاءِ
Hadisi şerifte Nebi sallallahu aleyhi ve sel-
lem buyurdu:
“On şey fıtrattandır, yani sünnettendir. Bunlar: Bıyığı kısaltmak, sakalı uzatmak, misvak kullanmak, mazmaza, istinşak, tırnak ları kısaltmak, parmak aralarını yıkamak, kol-tuk altı tüylerini yolmak, kasığı tıraş etmek, istinca etmek.”
(Tebyin-i Hakayık: 1/13)
Şüphesiz Resulullah sallallahu aleyhi ve sel-lem, güzellik olsun için Allah’ın yaratığı şekli de-ğiştirenlere lanet etmiştir. Sakalın tıraş edilme-sinin güzellik için olduğunda şüphe yoktur.
Sakalı kesmekte, Resulullah sallallahu aley-hi ve sellem’in ve Hulefa-i raşidinin sünnetinden yüz çevirmek ve küfür ehline benzemek vardır.
Allahu teala buyurdu:
“O’nun emrine muhalefet edenler, kendi-lerine bir fitnenin isabet etmesinden veya elim bir azabın kendilerine isabet etmesin-den sakınsınlar…” (Nur: 63)
“Muhakkak sizin için, Allahın Resulünde çok güzel örnek vardır.” (Ahzab:21)
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyur-du. “Sünnetimden kim yüz çevirirse benden değildir.” (Müttefekun aleyh)
Bazı alimler der ki:
Şüphesiz Allahın, kadınlardan kendisiyle erkeği ayırdığı sakalı tıraş etmekte, kadınlara çok büyük bezeyiş vardır.
1-HANEFİ MEZHEBİ:
Dürrü-l Muhtar’da şöyle der:
Erkeğe, sakalını kesmesi haramdır. Nihaye kitabında, bir kabzadan (avuç miktarı) fazlasının kesilmesinin vacib olduğu zikredildi. Bundan aşa ğısını kesmek (bunu bazı batılı muhannes –eş cinsel- erkekler yapar), hiç kimse bunu mubah görmedi. Sakalın tamamını almak, Hind yahudilerinin ve acem mecusilerinin işidir.
Şu hadisi şerif bu husustadır:
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, er-keklerden, kadınlara benzeyenlere lanet etti.
2- MALİKİ MEZHEBİ:
Sakalın kesilmesinin haram olmasıdır.
Müsle (aza değişikliği) durumuna gelirse kısaltması da aynıdır (haramdır.)
Kesmekle müsle (aza değişikliği gibi) olmaz-sa, bu durum evlanın hılafıdır veya mekruhtur. Ebu-l Hasen’in Risalesinde ve Allame Adevi’nin haşiyesinde olduğu gibi.
3- ŞAFİİ MEZHEBİ:
Şerhul Ubab’ta der:
Sakalı kesmek mekruhtur. İbni Rifa’ buna itiraz etti ve Şafii’nin r.a., Ümm kitabında açıkça haram olduğunu söyledi.
Ezre-i, Şirvani haşiyesinde der:
Doğrusu, illetsiz (hastalık yoksa) sakalın tamamen kesilmesi haramdır. İbni Kasım İbadi’ nin haşiyesinde bunun benzeri vardır.
4- HANBELİ MEZHEBİ:
Sakalın kesilmesinin haram olduğu açıkça beyan edildi. Bazı alimleri haram olduğu görü-şüne itimad edilir dedi. Bazıları da haram oldu-ğunu açıkladı, fakat her hangi bir ihtilafın oldu-ğunu bildirmedi. İnsaf kitabının sahibi gibi.
Münteha ve Manzumet-ul Âdab şerhlerine vakıf olan bunu bilir.
(ALİ KARA HOCA)